☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

SORU: "Feryad ve figan gününden sizin hesabınıza korkuyorum" âyetinin anlamı nedir? Bu gün hangi gündür?

Sorularla islamiyet-14->CEVAP: Allah Teâlâ Mü'min sûresinde şöyle buyuruyor:


Ey kavmim! Gerçekten sizin için feryad ve figan gününden, arka­nıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum. O gün sizi Allah'a karşı koruyan kimse bulunmaz. Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur. (Mü'min/32-33)


Bu iki âyet Firavun milletinin içindeki "İnanmış kişi"nin dilinden ifade edilmiştir.


Ayette geçen Yevmuî-Tenad müfessirlerin çoğuna göre kıyamet günüdür.


Fakat bu Tenad ne demektir? Niçin kıyamet gününe Tenad günü denilmiştir?


et-Tenad, tefaul kalıbında olup nida kelimesinden türetilmiştir. İn­sanlar birbirine seslendikleri zaman "tenâda el-kavmu" denilir.


et-Tenad "nida" kelimesinden türemiştir. Nida ise bağırmak çağır­mak demektir.


Tenad kelimesi şeddesiz ve sonundaki yâ harfi düşürülerek okunur.


Tenad kelimesi dâl'ın şeddesiyle okunduğu zaman kaçmak anla­mına gelen en-neddu kökünden gelir. Abdullah ibn Abbas bu şekilde okumuştur. Bir kimse kaçtığı zaman "nedde fulanun" denilir. Deve kaçtığı zaman "nedde'l-beiru" denilir. Yani devenin sahibinden kaçtığı gibi o gün de insanlar kaçacaklardır. Şu âyet-i kerimede bu manaya işaret edilmektedir:


O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından kaçar. O gün herkesin kendine yeter derdi vardır. (Abese/34-37)


Âyet-i kerimede "Arkanıza dönüp kaçacağınız gün" deniliyor. Çünkü onlar cehennemin homurtusunu işittikleri vakit hemen kaçacak­lar. Fakat nereye giderlerse gitsinler karşılarında saf saf olmuş melek­leri bulacaklar ve geldikleri yere geri dönecekler.


Hasan el-Basri "Yevme't-Tenadi" diye şeddesiz ve ya'h okumuş­tur. İbn Cerir et-Taberi ya'sız olanı tercih edip şöyle demiştir:


Bize göre bu konuda doğru olan okuyuş şekli, her yerdeki kıraat imamlarının okuyuş şeklidir. Naklen gelen bu okuyuştan farklı bir okuyuş caiz değildir.


Ya'sız olarak okunduğu zaman mana şöyle olur:


Ey kavmim! Gerçek şu ki ben, insanların birbirine bağırıp çağır­dığı o günden sizin hesabınıza korkuyorum. O gün gerek korkudan, ge­rek Allah'ın muazzam gücünü görmelerinden, gerekse o gün kendileri­ni saran dayanılmaz sıkıntıdan dolayı feryad ü figan ederler. Bu bağı­rış çağırışlar ya Allah'ın dünyada kendilerine verdiği sözü yerine getir­diğini birbirlerine hatırlatmak içindir ya da başlarına gelen bu büyük beladan dolayı birbirlerinden yardım istemek içindir.


Bir görüşe göre de mana şöyledir:


Inanmasanız da başınıza gelecek azaptan dolayı sizin hesabınıza o günden korkuyorum.


Veya: O bağırış çağırış gününden sizen hesabınıza korkuyorum, demektir.


Bir görüşe göre de mana şöyledir:


Cennet ehli cehennem ehline seslenir; cehennem ehli de cennet ehline seslenir. Cennet ehlinin cehennem ehline seslenişi şöyledir: "Biz rabbimizin bize vaadettiğinin gerçek olduğunu gördük. Rab-binizin size vaadettiğinin gerçek olduğunu siz de gördünüz mü?" Cehennem ehlinin seslenişi de şöyledir: "Bize biraz su veya Al­lah'ın size verdiği rızıktan gönderin."


Bir görüşe göre de Sûr hadisinde geçtiği için kıyamet gününe "Te-nad günü" denilmiştir: Söz konusu hadiste Rasûlullah (s.a) şöyle bu­yurmaktadır:


Allah Teâla İsrafil'e birinci sûru üfürmesini emreder ve şöyle der: "Korku sûrunu üfür." Bunun üzerine Allah'ın dilediklerinin dışın­da göklerde ve yerde bulunanların hepsi korku içinde kalırlar. Al­lah Teâla İsrafil'e sûru üflemeye devam etmesini ve uzatmasını emreder. O da bir an bile sakinleşmez. Bu, Allah Teâla'nın şöyle tanımladığı durumdur: "Bunlar da ancak, bir an bile durmayan tek bir çığlık beklerler. O gün Allah dağları yürütür ve dağlar serap olur. Yeryüzü üzerindekilerle birlikte şiddetle sarsılır." Allah Teâlâ bu günü şöyle anlatır: "Birinci üflemenin kâinatı sarstığı, onu ikinci üflemenin takip ettiği gün, işte o gün yürekler kaygıdan oy­nar, gözler yorgun düşer."


O gün kâinat, denizde yüzen bir gemi gibidir; dalgalar ona vurur ve içindekilerle birlikte alt üst olur. Veya çardağa asılı bir kandil gibi­dir; rüzgarlar onu salladıkaça sallar. İnsanlar onun üzerinde boylu bo­yunca uzanırlar, emzikli kadınlar emzirdikleri çocukları bırakırlar/ha­mile kadınlar çocuklarını düşürürler, çocuklar ihtiyarlar, şeytanlar ka­çışırlar, melekler onları karşılarlar ve yüzlerine vururlar. Bunun üzeri­ne geri dönerler. İnsanlar da arkalarını dönüp kaçarlar ve birbirlerine bağrışırlar. İşte o gün Allah'ın Yevmü't Tenad dediği gündür:


Arkanıza dönüp kaçacağınız gün sizi Allah'a karşı koruyan kimse bulunmaz.


Fakat bu sûr hadisi garip ve zayıf bir hadistir.


Bir rivayete göre Dahhak ibn Müzahim şöyle demiştir:


Kıyamet koptuğu zaman Allah Teâla dünya göğüne emreder, o da bu emirle içindekilerle birlikte parçalanır ve içinde bulunan me­lekler inerler, yeryüzünü ve yeryüzündekileri kuşatırlar. Allah Te­âla aynı şeyi sonra ikinci kat göğe, sonra üçüncüye, sonra dördün­cüye, sonra beşinciye, sonra altıncıya emreder. Her gök katından gelen melekler birbirinin önünde saf yapıp dizilirler. Sonra en yüksek melek iner, onun solunda cehennem vardır. Dünyalılar ce­hennemi görünce kaçışırlar. Fakat nereye gitseler karşılarında ye­di saf halinde dizilmiş melekleri bulurlar. Bunun üzerine geldikle­ri yere geri dönerler. İşte bu Allah Teâla'nın: "O feryad ü figan gü­nünden, arkanıza dönüp kaçacağınız o günden sizin hesabınıza korkuyorum" dediği durumdur.


Şu âyet-i kerimelerde de bundan söz edilmektedir:


Rabbinin emri gelince, melekler sıra sıra dizilince ve cehennem ortaya getirilince. (Fecr/22-23)


Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresini aşıp geç­meye gücünüz yetiyorsa geçin! Ama Allah'ın verdiği bir güç ol­maksızın geçemezsiniz. (Rahman/33)


Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz tutar. Melekler onun (göğün) etrafındadırlar. (Hâkka/16-17)


Bir başka görüşe göre kıyamet gününün Tenad günü diye isimler-dirilmesinin sebebi şudur: Ameller tartılırken orada bir melek bulunur. Kulun ameli tartılıp da ağır geldiği zaman o melek şöyle bağırır:


Filan oğlu filan mutluluğa erdi artık bundan sonra hiç bedbaht ol­mayacak. Kulun ameli hafif geldiği zaman da şöyle bağırır: Du­yun, filan oğlu filan bedbaht oldu.


Bu sebeble Zeccac şöyle demiştir: Kıyamet gününe Tenad günü denmesinin sebebinin şu âyette belirtilen hususun olması uzak bir ihti­mal değildir:


Bir gün bütün insanları önderleriyle birlikte çağırırız. (İsra/71) ,


Yani mutlulara mutluluklarıyle, bedbahtlara da bedbahthklarıyle çağrı yapılır.


Kıyamet günü müminlerin yapacağı nida şöyle olacaktır: Alın kitabımı okuyun. (Hakka/19) Kâfirlerin yapacağı nida ise şöyle olacaktır: Kitabım keşke bana verilmeseydi. (Hakka/25)


Bunun manası zâlimlerin birbirlerine "yazıklar olsun, kahrolsun" demeleri olabilir. Onlar şu sözleri söyledikleri için bu güne Tenad gü­nü denilmiştir: Yazık bize, vah bize!


Veya nida edenler, zalimlere lanet çağrısı yapabilirler. Bir hadiste şöyle denilir:


Ölüm güzel bir koç şeklinde getirilir ve âhiret günüde boğazlanır. Sonra şöyle nida edilir: "Ey kıyamet ahalisi artık bir daha ölüm yoktur." Bu söz cennetliklerin sevincini, cehennemliklerin de üzüntüsünü artırır.


Bazı müfessirlerin de dediği gibi tenad kelimesi bize pek çok ba­ğırış çağırış şeklini vermeye, korku ve ürküntüyü, her taraftan ve çeşit­li yönlerden yükselen ahû figanları, şiddetli kalabalık ve itiş-kakı şiarı ifade etmeye elverişlidir. Belki de Bağavi ve diğer müfessirler bunla­rın tamamından dolayı kıyamet gününün Tenad günü diye isimlendiril­diği görüşünü tercih ettiler. İbn Kesir bu görüş hakkında: "Gerçekten bu güzel bir görüştür" diyor.


Yüce Allah'tan bizi bu günün korkularından ve tehlikelerinden ko­rumasını diliyoruz. Şüphesiz O'nun her şeye gücü yeter.

Bu Bölümdeki(14) Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-14.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝


https://www.muhammediyye.org/

📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;


اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.

Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.

   📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖

             S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks

الامام سيد محمد الهاشمي

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷




SORU: "Feryad ve figan gününden sizin hesabınıza korkuyorum" âyetinin anlamı nedir? Bu gün hangi gündür? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.