☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

Soru: Dinî kültürden nasibi olmayan bazı insanlar diyorlar ki: "İs­lâm'da mucize diye bir şey yoktur. Peygamber'in (s.a) de Kur'an'dan başka mucizesi yoktur." İslâm'ın bu konudaki görüşü nedir?

Sorularla islamiyet-16->Cevap: Din, Allah'ın insanlara bir mesajıdır. Bu dini Allah'tan ge­tiren ise Cebrail'dir. Allah onu kendisi ile peygamberleri arasında bir el­çi olarak tayin etmiştir. Mesajı bu melekten alıp insanlara ulaştırma gö­revini yerine getirecek peygamberlerin mevcudiyeti de gereklidir. Çün­kü insanlar ancak kendi hemcinsleriyle anlaşabilirler. Peygamberlik çok zor bir görevdir. Mutlaka bir belgesinin, delilinin, bir desteğinin ol­ması gerekir. Bu iddianın mucizeyle desteklenmeye ihtiyacı vardır. Mu­cize, başkalarına benzerini getirmeleri için bir meydan okumayı da içe­ren harikulade/olağanüstü ve beşer gücünün dışında bir iştir. Eski çağ­lardan beri semavi dinlerin hepsi mucizelere de sahip olmuşlardır. Nuh, Hûd, Salih, Lût, Musa ve İsa peygamberlerin mucizeleri vardır. Kur'an-ı Kerim ve Allah'ın diğer kitapları bu mucizelerden söz ederler.


Mucize genellikle bir toplumun maharetli olduğu bir alanda göste­rilir. Musa'nın kavmi sihirbazlıkta maharetli olduğundan, Musa'nın en büyük mucizesi de asanın yılana/ejderhaya dönüşmesi şeklinde ortaya çıkmış ve sihirbazların yaptığı herşeyi yutmuştur. Hz. İsa'nın kavmi tıp alanında maharetli olduğu için İsa'nın mucizesi körleri ve abraşları iyi­leştirmek ve Allah'ın izniyle ölüleri diriltmek şeklinde tecelli etmiştir.


Kur'an'ın, en büyük ve ebedi bir mucize olduğu bilinmektedir. Kendisinden önce ve sonra onu batıl kılacak hiçbir şey gelmemiştir. Bu eşsiz ve ölümsüz kitap okuması, yazması olmayan, ümmi bir Peygam­bere, ümmiliğin ve eğitimsizliğin hakim olduğu bir ortamda inmiştir. Bu Kur'an, mucizelerin en büyüğüdür ve onun Allah kelamı olduğu­nun en açık delilidir. Onu getiren Allah'ın elçisidir. Bunun içindir ki Buharî ve Müslim'in rivayet ettiği sahih bir hadiste Rasûlullah (s.a) Şöyle buyurmaktadır:


Hiç bir peygamber yoktur ki, benzerine insanların iman ettiği bir mucize verilmiş olmasın. Hiç şüphesiz bana ihsan Duyurulan en büyük mucize Allah'ın bana vahyettiği Kur'an'dır. Umarım ki ben, kıyamet günü bütün peygamberlerin en çok ümmeti bulunanı olurum.


Fakat bu, Kur'an'm Rasûlullah'ın tek mucizesi olduğu anlamına gelmez. Her ne kadar Hz. Peygamber'in en büyük mucizesi Kur'an ise de, Kur'an'm ve sünnetin zikrettiği başka mucizeleri de vardır. Kur'an bize Allah'ın mü'minlere, meleklerle yardım etmesi, Bedir gününde yalnız müslümanları sulamak için yağmur indirmesi, kumlara batan ayaklarını sağlam yere basar hale getirmesi, savaş gecesi kendilerine güven vermek için onları uyutması gibi mucizelerden söz ediyor. Ayrı­ca Ahzab savaşında çadırları söken, tencereleri deviren ve çadırları tu­tuşturan fırtına mucizesinden, Tebük savaşında aşırı sıcaktaki şiddetli susuzluktan sonra Peygamber'in duasının bereketiyle müslüman asker­lerin üzerine yağmurun indirilmesi mucizesinden bahsedilmektedir.


İnatçılığın, sapık ruhların eski bir huyu olduğu bu mucize müna­sebetiyle ortaya çıkmıştır. Çünkü Rasûlullah (s.a) bu savaşlardan birin­de rabbinden üzerlerine yağmur indirmesini niyaz ettiği zaman Allah, Peygamberinin duasını kabul edince, münafıklar şöyle demişlerdi: "Bu yağmur üzerimize Muhammed'in duasıyla değil, rüzgarın etkisiyle yağdı."


Hz. Peygamber'in (s.a) mübarek parmaklarının arasından su fış­kırması, az bir suyun ve yiyeceğin çoğalması ve Allah'ın emriyle gele­cekten haber vermesi gibi diğer mucizeler hakkında çoğu Buharı ve Müslim'de olmak üzere sahih hadisler rivayet edilmiştir. Fakat biz. ba­zılarının Hz. Peyamber'in zatını tanımlamada çok aşın gittiklerini gör­mekteyiz. Bunlar aslı olmayan şeyleri Rasûlullah'a nisbet etmektedir­ler: Allah'ın ilk defa Rasûlullah'ı yarattığını, herşeyi onun yüzüsuyu hürmetine yarattığını ve herşeyi onun nurundan yarattığını iddia et­mektedirler. Bazıları da Rasûlullah'ın makamına karşı aşırı gitmişler ve onu herşeyden soyutlamışlardır. Doğru olan bunun ortasıdır. Muham-med (s.a) saygın bir peygamberdir, rabbi onu kötülüklerden korumuş­tur. Peygamberliğin ismet sıfatıyla onu himaye etmiştir. O müjdeleyici ve uyarıcıdır. Allah'ın izniyle, Allah'ın yoluna çağıran bir davelçidır. Aydınlatan bir kandildir, şefkatli ve merhametlidir. Büyük bir ahlaka sahiptir..vs..      ,     .  


De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım." (Kehf/110)


Fakat bununla beraber bir nebi ve rasûldür. Dininde ve davasında Allah'ın yardımı ile desteklenmiştir. Dünyada diğer insanların başın­dan ne geçerse onun başından da aynı şeyler geçebilir. Bu dünyada herşeyi bilmesi ve kuşatması gerekmez. Hurmaların aşılanması olayı meşhurdur. Bu konuda Rasûlullah (s.a) şöyle demiştir:


Siz dünyanızın işlerini daha iyi bilirsiniz. Bir rivayette de şu ifadeler geçer:


Ben ancak bir insanım; size dininizle ilgili emrettiğim zaman, onu alınız. Kendi görüşümle bir şeyi emrettiğim zaman ise, unutmayın ki ben de bir beşerim.


İslâm tarihinde, herkes tarafından bilinen bir mucize daha vardır: Yarım yüzyıl gibi bir zamanda İslâm dini yerkürenin yarısından fazla­sına yayılmıştır. Bunu gerçekleştiren mücahidler ve davetçilerin mik­tarı o kadar fazla da değildir. Onların ellerinde korkunç ve acaip silah­ları da yoktur. Beraberlerinde kitleleri kandıracak veya korkutacak her­hangi bir vasıtaları da yoktur. Sadece dinlerini arzediyorlar, davetleri­ni açıklıyorlar, her türlü uyarıyı yaptıktan ve mazereti ortadan kaldır­dıktan sonra savaşa karar veriyorlardı. Barış ve ateşkes vasıtalarından da en güzel şekilde yararlanıyorlardı.


islâm, Mekke döneminde müşriklerin inatçılığı, kafirlerin baskısı, zalimlerin zulmü, sihirbazların küstahlığı ve zorbaların işkencesiyle kar­şılaşmıştı. Müslümanlar, Mekke'deki onüç sene boyunca, işkencenin en kötüsünü ve düşmanlığın en acısını tatmışlardır. Allah Teâlâ bu din için onun mensuplarını bu belalarla ve musibetlerle imtihan etmek istemiş, sonra bu zorlu dönemin akabinde kısa bir zaman içerisinde onları, hayret edilecek büyük bir yardıma mazhar kılmıştır. Allah Teâlâ harp ve tuzak­larla karşılaşan İslâm'ın, bütün bunların ötesinde Allah tarafından destek­lendiğini ve yücelttiğini bize göstermek için böyle murad etmiştir.


Savaşta onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü, attığın za­man da sen atmadın, fakat Aliah attı. Ve bunu, mü'minleri güzel bir imtihanla denemek için yaptı. (Enfal/17) 


İslâm'ın Allah adına fethettiği ülkelerde diğer dinlerle birlikte ya­şadığını ve o dinlere mensup insanların tam bir özgürlük içinde kendi inançlarını devam ettirdiklerini de gözönünde bulundurmamız gerekir. Bununla beraber bu dinler tarihen eskiliklerine ve önceliklerine, türlü hile ve desiselerine, kendilerine sağlanan hürriyet ortamına rağmen İs­lâm'a olan yönelişi engelleyememişler veya onun ışığının parlaklığını azaltamamışlardır. Bu durum İslâm'ın mucizesi/eşsizliği ve büyüklü­ğünü gösteren unsurlardan bir unsur deşil midir?


Mucizeleri inkar edenler, ufku dar veya bozuk düşünceli kimseler­dir. Kibirli ve düzenbaz kişilerin onu görmezlikten gelmeleri apaçık gerçeğe hiçbir zarar vermez.


Onun hak olduğu meydana çıkıncaya kadar varlığımızın belgele­rini hem dış dünyada ve hem de kendi içlerinde göstereceğiz. Rabbinin herşeye şahit olması yetmez mi? (Fussilet/41)

Bu Bölümdeki(16) Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-16.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝


https://www.muhammediyye.org/

📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;


اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.

Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.

   📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖

             S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks

الامام سيد محمد الهاشمي

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷




 

Soru: Dinî kültürden nasibi olmayan bazı insanlar diyorlar ki: "İs­lâm'da mucize diye bir şey yoktur. Peygamber'in (s.a) de Kur'an'dan başka mucizesi yoktur." İslâm'ın bu konudaki görüşü nedir? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.