☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

Tasarruf Sandığının Sağladığı Kar SORU: Dinin, para biriktirmek konusundaki görüşü nedir? Tasar­ruf sandıklarının verdikleri kârlar helâl mi, haram mı?

Sorularla islamiyet-8->CEVAP: Tasarrufun kabaca manası şudur: İnsanın eline geçen pa­ranın ihtiyaç miktarı kadarını harcayıp diğerini ise, yakın veya uzak istikbal için biriktirmesidir. Çünkü hayat şartlan devamlı değişmektedir. Bir Arab atasözünde şöyle deniliyor: "Yaşayan kişinin ihtiyaçları tü­kenmez."


Din insanları israf ile cimrilik arasında bir denge kurmaya davet etmiştir. Malı kullanmada insanı itidal ve iktisada davet etmiştir. Onu israf ve tebzirden alıkoymuştur. İnsanın muhtaç olduğu şeylerden onu alıkoymamış tır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:


Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybet­tiklerinin) hasretini çeker durursun. (İsra/29)


Gereksiz yere de saçıp savurma. (İsra/26) Hayırlı kullar hakkında da şöyle bu yurulm aktadır:


(O kullar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler. İkisi arasında orta bir yol tutarlar. (Furkan(67)


Rasûlullah, zaruri olmayan harcamaları yapmamak ve malı tasar­ruf etmek hususunda şöyle buyuruyor:


İktisat geçimin yarısıdır. İktisad eden fakir olmaz.


Kim iktisad ederse, Allah onu zengin kılar. Kim de saçıp savurursa, Allah onu fakir kılar.


Varislerini zengin bırakman, onları halka muhtaç ve fakir bırak­maktan daha hayırlıdır.


Onlan zengin bırakmak demek, onlara miras bırakmak demektir.


Ancak bazı insanlar hayata anarşik bir üslupla bakıyorlar. Onlar iktisat ve itidal nedir bilmezler. Onlar şöyle derler: "Ceptekini harca, gaipteki şey sana gelir." Bazıları da bunu dine mal etmek isterler. Hal­buki Peygamberimiz bir senelik ihtiyaçlarını bir kenara ayırırdı. Bu ta­sarruf onun engin imanına ve teslimiyetine engel olmadı. Onun ima-nıyla çatışmadı. O Allah'a tamamen güveniyordu. Sanki Rasûlullah (s.a) bu tasarrufu ile ashabına ve kendine tabi olan herkese şu dersi veriyordu: Ben sizin Önderinizim yarınlarınız için siz de böyle hazırlık yapın!


Bir kısım insanlar da elde avuçta olan herşeyi harcamanın, tasav­vufun tevekkül anlayışı olduğunu iddia ediyorlar. Halbuki sufilerin ön­deri olan Süfyan Sevri şöyle diyor: "Bu zamanda mal mü'minin silahı­dır." Oysa o zaman hayat şartları gayet basit idi. Maişet çok kolaydı. Çağdaş devirlerde olduğu gibi hayat şartlan ağır değildi. Süfyan Sevri devrimizde olsa idi acaba neler söylerdi...


Dinimiz, biriktirmeyi ve tasarrufu emrettiği halde, milletimiz bu­na pek önem vermemektedir. Bu konu devamlı takviye ve tekid edil­meye muhtaçtır. Bif kısım çağdaş müfessirler "Allah'ın geçiminize da­yanak kıldığı mallarımızı aklı ermezlerse vermeyin" (Nisa/5) ayetini şöyle yorumlamışlardır: Yani malı gereksiz yere saçıp savuran sefihle­re mallannızı teslim etmeyin. Bunda malı muhafaza etmeye teşvik var­dır. Müslüman malını saçıp savurmaz. Selef (önceki müslümanlar) el­lerindekini korurlardı.


Sonra dinimiz diyor ki: Mallarınız rüşte ermiş, iktisadlı kişilerin elinde olduğu sürece şahsî ve umumî menfaatiniz devam edecektir. Çünkü onlar herşeyi yerli yerinde yaparlar. Mallarınız israfçı ve sefih­lerin eline geçerse, bunlar meşru hudutları aşar size menfaati olmaz.


Sonra müfessir, İslâm ümmeti'nin bu halini fecaat olarak görür ve şöyle der: Bu hüküm ve vasiyetten sonra biz müslümanlar nerdeyiz. Milletler arasında en çok israf yapan en çok saçıp savuran ve en çok mal zayi eden millet olduk. Malı biriktirmek onu geliştirmek konusun­da cahil kaldık, onu millet için kullanamaz olduk. İslâm'ın hiç bir dev­rinde böyle olmamış idi. Bundandır ki milletin menfaatına olan herşey durdurulmuştur. Öyle ki bu cahil ümmet, elinde mal da olmayınca, zengin milletlere, güzellikte, çalışmada, iyilik ve iktisatta köle duru­muna düşmüştür.


Şartlara uygun, meşru olarak biriktirilen, tasarruf edilen mal, di­nin emir ve kurallarıyla çatışmaz. Aksine belki din böyle olmayı yani tasarrufu emrediyor. Tasarruf güzel bir şeydir. Bütün müslümanlar buna yönelmelidirler. Hatta onda yarışmalıdırlar. Bundaki yarış insanları yardımlaşmaya, hayra ve salaha götürür. Allah şöyle buyuruyor:


İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlasın, günah ve düşmanlık hususunda yardımlaşmayım Allah'tan kor­kun. Çünkü Allah'ın cezası çetindir. (Maide/2)


Şimdiki tasarruf sandıkları hususî yoluyla kendisine konulan mal­lara bir kâr veriyor. Bir de bunun kârsız şekli vardır. Alman bu kâr had­di kesinlikle haram olmadığı halde, bir çok insan duygusal bazı tered­dütler içinde kalmaktadırlar. Bazıları da bu kârı alarak, fakir ve muh­taç kişilere sadaka olarak dağıtırlar. Çünkü onlar biliyorlar ki ribanın her çeşidi haramdır. Ve yine biliyorlar ki riba hakkında İslâm'ın çok şiddetli tehditi vardır. Ve yine fakihlerin "Her fayda getiren borç ha­ramdır" dediklerini herkes bilir. Benim görüşüm, -tabi benim gibi olanların görüşüne görüş denilirse- tasarruf sandığının mubah olduğu yönündedir. Açıkça muhtaç olmadığımız, biriken paralarımızı tasarruf sandığına yatırmamız gerekmektedir. Çünkü böylece şurada, burada olan dağınık mallar bir yerde toplanır ve büyük bir güç olur. Onunla devletin ve toplumun bina ve imar gibi birçok işleri yapılır. Tasarruf sandığı bir ferdin, bir taifenin ve bir tabakanın malı değildir. O devle­tin de mülkü değildir. Bilakis o toplumun mülküdür. Onun üretiminden meydana gelen semereler tekrar topluma döner. Mudiler kârlarından vazgeçerlerse, hayra ve birre yardımcı olmuş olurlar. Çünkü almadık­ları kârlar dolaylı yollardan yine kendilerine ve başkalarına geri döne­cektir. Bütün toplum tasarruflarını böyle değerlendirirlerse, -ki böyle olması da uygundur- hayra harcamak da kolaylaşacaktır.


Yarınlar için, temenni ettiğim toplum, tasarruf sandığının değeri­ni anlayan, onun faydası topluma yönelen, ondan gelen kârı bölüşen, bir kısım insanların da onu nemalandırmaya çalıştığı bir toplumdur. Onun aidatlarından da faydalanabiliriz. Mudiler, onun şüphe götürme­yen helâl kârından nasiplerini alırlar. Böylelikle toplumda iktisat da güçlenir.

Bu Bölümdeki(8) Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-8.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝


https://www.muhammediyye.org/

📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;


اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.

Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.

   📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖

             S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks

الامام سيد محمد الهاشمي

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷




Tasarruf Sandığının Sağladığı Kar SORU: Dinin, para biriktirmek konusundaki görüşü nedir? Tasar­ruf sandıklarının verdikleri kârlar helâl mi, haram mı? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.