☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

Sorularla islam-19->Soru: Allahu Ekber, nasıl oldu da müslümanlarm parolası oldu? Tekbirin günümüz müslümanları üzerindeki tesiri nedir?

Sorularla islam-19->Sorularla islam-19->Soru: Allahu Ekber, nasıl oldu da müslümanlarm parolası oldu? Tekbirin günümüz müslümanları üzerindeki tesiri nedir?







Cevap: Bir takım kudsi ve yüce kelimeler -her ne kadar çok tek­rar edilseler de- zamanla bazı insanların yanında manalarını yitirirler. Çünkü insanlar bu kelimelerin yüce^manasım düşünemiyorlar. O keli­melerden biri de Tekbir kelimesidir. Yani "Allahu Ekber"dir. Bu çok derin ve yüce manalı bir cümledir.

Allah, Rasûlünü insanları uyarmak için görevlendirirken onu mü­kellef kıldığı ilk kelime tekbirdir.

Ey bürünüp sarman (Rasûlüm!) Kalk ve (insanları) uyar. Sadece rabbini büyük tanı. (Müddesir/1-3)

Ve yine Allah, Rasûlüne tekbir getirmesini emrediyor:

"Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd ederim" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt! (İsra/111)

Bütün İslâm ülkelerinde günde beş vakit ezan sesi yükseliyor, onun sözleri Allahu Ekber, Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne

Muhammeden Rasûlullah, Haye alesselaî, hayye alel felah ve lailahe illallah kelimelerinden oluşmaktadır. Görüyorsunuz ki ezan tekbirle başlıyor, tevhid kelimesiyle bitiyor. Allahu Ekber kelimesi altı defa tekrarlanıyor, diğer kelimeler ise ikişer defa tekrarlanıyor.

Yine namaz da tekbirle başlıyor. Bu tekbire "îlıram Tekbiri" de­nir. Çünkü bununla namaza giriliyor, artık namaza girince, dünya ke­lamı ve namazın ruhuna aykırı düşen her şey haram olur. İmam Neseî hariç Kütüb-i Sitte müelliflerinin rivayetine göre Rasûlullah şöyle bu­yurmuştur:

Namazın anahtarı temizlik, tahrimesi tekbir, sonu da selamdır.

Tekbir namazın her rekatında tekrarlanır. Tirmizî hariç diğer beş hadis imamı şöyle rivayet etmişlerdir: "Rasûlullah -rükûdan doğrul­ması müstesna- her eğiliş ve doğrulusunda tekbir getirirdi. Keza kı­yam ve kuudda da tekbir getirirdi. Ebubekir ve Ömer de aynısını ya­parlardı.

Rivayet edildiğine göre İbn Ömer şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a) ile beraber namaz kıldık. O arada bir adam ''Allah ne büyüktür Allah'a hamd olsun, sabah akşam O'nu takdis ederiz" dedi. Rasûlullah "Bu kelimeleri kim söyledi?" diye sordu. Bir adam "Ya Rasûlullah o kelimeleri ben söyledim" dedi. Rasûlullah; "Bunlar çok hoşuma gitti. Bunlarla semanın kapıları açıldı" buyurdu.

İbn Ömer sözüne şöyle devam ediyor: "Ben bunu. Rasûlullah'tan duyduğum günden beri terketmedim." (Müslim ve Tirmizî)

Yine müslüman farz namazlannı teşbih, hamd ve tekbirle bitirir.

Kim namazlardan sonra otuz üç kez Sübhanallah, otuz üç kez El­hamdülillah ve otuz üç kez de Allahu Ekber dese —ki bunların top­lamı doksan dokuz eder- sonra yüzüncü defasında lailahe illallah vahdehü la şerike leh, lehül mülkü velehül hamdü ve hüve ala kül­li şey'in kadir, dese, onun günahlan deniz köpüğü kadar çok da ol­sa silinir. (Ebu Dâvud)

Ramazan bayramında müslümanlar namaza çıkınca, hutbe başla­yıncaya kadar tekbir getirirler. Arkasında Kurban Bayramında ise haf­ta boyunca tekbir getirilir. Böylece hidayete ermelerine/erdirilmelerine mukabil, bir şükrâne olarak Allah'ı ulularlar. Kurban bayramında arefe gününün sabahından, bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar tekbir getirirler. Bu günlere "eyyam-ı teşrik" denir.

Görüldüğü üzere müslümanlar günde onlarca defa tekbir getiri­yorlar. Ancak bu kelimenin tesirini onların işlerinde ve tasarruflarında mâlesef göremiyoruz. Halbuki Allah Teâlâ çeşitli vesilelerle -namaz ve ezanla- bu kelimeyi saatin tik takı gibi bizi uyarsın diye tekrar etti­riyor. Böylece üzerimizdeki hakkını ve kendisine döneceğimizi hatır­latıyor. Ta ki, gafiller uyansın, sapıklar doğru yolu bulsun, kötü kişiler kötülükten dönsün ve iyiler de iyiliklerine iyilik katsınlar. Bu vesile ile Kur'an ehli olan müslümanlar tekbire, tekbirle karşılık verirler. Ona icabet eder namaza, hayra ve zikre, yardımlaşmaya koşar, kötülüklerle mücadele ederler. Allah şöyle buyuruyor:

Tağuta kulluk etmekten kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde vardır.

(Ey Muhammed)! Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır. (Zümer/17-18)

Allahu Ekber semadan inen kudsi bir sestir ki yerdekiler onu tek­rar edip dururlar. Onlar bununla Allah'ın yüceliğini dile getirirler. Tek­birle tüyleri ürperir. Sonra kalpleri yumuşar ve Allah'ı anmaya başla­yıp "Allahu Ekber" kelimesini sıdk ve azimle tekrarlayıp dururlar. Tek­bir sesleri dalgalı bir denizin dalgalan gibi dalgalanıp durur. Çünkü onun yüce manası onların kalplerinde şiddetle dalgalanır.

Afakta da Allahu Ekber nidaları çınlar. Yeryüzünü canlandıran se­manın meltemleri uykudakileri uyandırır. Böylelikle hayatın kirleri ve beşeri kazuratlan temizlenir.

Yine Allahu Ebker nidaları, yağmacının kulağında da çınlar -eğer onda birazcık ibret gözü varsa- onun ellerini titretip, hilelerine son ve­rir. Çünkü o her şeyden yüce ve büyük olan Allah'ın kendisini gördü­ğünü idrak eder, yakalayışının şiddetinden korkuya kapılır.

Allahu Ekber nidası, sürekli günaha meyletmek isteyen fasıkın kulağında da çınlar durur. Eğer onda bir nebze ibret gözü varsa mey­lettiği günahtan vazgeçer. Çünkü Allah'ın uyumadığını, gözlerin hain bakışlarını ve kalblerin gizlediklerini, insanlann gizli ve açık herşeyle-rini bildiğini, her an ve her yerde insanlarla beraber olduğunu anlar. Yaratan bilmez mi? O latif ve herşeyden haberdardır. Allah şöyle bu­yuruyor:

Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını ha­ber verecektir. Doğrusu Allah, herşeyi bilendir. (Mücadele/7)

Allahu Ekber, öyle bir kelimedir ki servet sahibi olan kişinin ku­lağında çınladığında, en azından şöyle düşünür: Allah bütün zenginler­den daha zengindir. Çünkü O bütün zenginliklerin kaynağıdır. Veren

O'dur alan da. Yükselten de O'dur alçaltan da!" Böyle düşünen zengi­nin zenginliği onu şımartmaz. Bilakis o Allah'ın şu sözlerini hep hatı­rında tutar:

Mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Ölümsüz olan iyi işler ise rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağ­lamaya daha layıktır. (Kehf/46)

Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve bü­yük mükafat Allah'ın katındadır. (Enfal/28)

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

(Münafikun/9)

Ve yine kulağında Allahu Ekber nidasının çınladığı fakir, fakirli­ğine üzülmez ve sarsıntı geçirmez. Çünkü o Allah'ın çok büyük oldu­ğunu ve bütün zenginlerden daha zengin olduğunu düşünüp kendisini lütuf ve insanıyla zengin etmeye kadir olduğunu idrak eder.

Ey iman edenler! Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. (Tevbe/28)

O, seni yetim bulup barındırmadı mı? Şaşırmış bulup da yol gös­termedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi? (Duha/6-8)

Allahu Ekber kelimesi, sıhhatli ve kuvvetli insanın kulağında çın­ladığında o sıhhatine ve gücüne güven duymaz. Çünkü sıhhat ve kuv­veti veren kudret onu alabilir, onun yerine zayıflık ve hastalık verebi­lir. Güç ve sıhhat, sahibini aldatmamalıdır. Çünkü Allah nice cüsseli hayvanlara da sıhhat ve kuvvet vermiştir. Mühim olan akıl ve kalp kuvvetidir. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

Pehlivan rakibini yenen değildir. Asıl pehlivan gazap zamanında öfkesini yenen kişidir.

Yine Allahu Ekber kelimesi, hasta olan kulların kulaklarında çın­ladığında ona şifa ve ilaç olur. O kişi Allah'ın rahmetinden ümit kesil­memesi gerektiğini anlar. Zira Allah şöyle buyuruyor:

Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur. (Şuara/80)

Eyyub'u da (an). Hani rabbine "Başıma bu dert geldi. Sen, merha­metlilerin en merhametlisisin" diye niyaz etmişti.

Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olarak onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkın­tı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayıca bunlarla bir­likte bir mislini daha verdik. (Enbiya/83-84)

Ve yine Allahu Ekber nidası, azgın ve kibirli insanın kulağında çınladığında o zalim anlar ki kendisinden daha kuvvetli ve şiddetli olan biri vardır, ki o güçlü ve aziz olan Allah'tır. Böylece azgın kişi de O'ndan korkar ve O'nun önünde eğilir; Allah'ın kullarına zulüm yap­maktan vazgeçer. Allah şöyle buyuruyor:

Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerimden ve ayaklarından yakalanırlar. (Rahman/41)

(Firavun) "Ben sizin en yüce rabbinizim!" dedi. Allah onu (herke­se ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı Elbette bun­da, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır. (Naziat/24)

Kendisine karşı büyüklük taslayanlara Allah'ın haykırışı şöyledir:

İçinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin! Kibir-lenenlerin dönüp gidecekleri yer ne çirkindir. (Gafir/76)

Zulme uğrayan mazlum Allahu Ekber kelimesinden kuvvet alır. Çünkü o bilir ki çok insaflı ve adil bir ilah vardır. O hiç bir zaman zul­me razı olmaz. Böylece mazlum kişi Allah'tan yardım dileyip doğrulur

ve bütün gücüyle zulme karşı direnir. Allah şöyle buyuruyor:

Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaş iri ar. (Şuara/39)

İmam Rafii şöyle söylüyor: "Bir gün İslâm saati Allahu Ekber di­ye çalacaktır. Günün saatleri bu kelime ile hayat bulacaktır. Ey inanan kişi! Eğer sen geçmişte gerekeni yaptıysan, gelecek için de hazırlan. Yok eğer fırsatı kaçırdıysan kefaretini ver. Çünkü zaman zamanı siler, iş işi bozar."

Bir mü'min nefsini Allahu Ekber sözüyle denetlemelidir. Nasıl ki bir doktor hastasının hararetini derece ile ölçüyorsa, bir mü'min de nefsini Allahu Ekber nidasıyla ölçmelidir.

Mü'min nefsini günde beş defa hesaba çekerek Allah'ın huzuruna çıkar, halini arz eder. Nefsini Allahu Ekber kelimesiyle hesaba çekenin hali ne güzeldir.

Canlılık ve hayat veren Allahu Ekber nidası gece ve gündüz çın­layıp duruyor. İnsanlar ona icabet ediyorlar. Bir tek hane halkı gibi ko­laylıkla bunu yerine getiriyorlar.

Ey müslümanlar! Sizin kelimeniz Allahu Ekber olduğu sürece hiç bir şey size galip gelmez.

Ey Hz. Muhammed'in tabileri! Ey İslâm'ın çocukları! Ey izzetin çocukları! İzzet; Allah'ın Rasûlünün ve mü'minlerindir.

Azmederek, anlayarak rabbinize Allahu Ekber demeyi ahd edin, söz verin. Böyle deyin ki Allah katında semeresini bulaşınız. Sizi kü­çük düşürmek isteyen zalimin yüzüne Allahu Ekber diyerek bağırın. Sizi dininizden ayırmak isteyen şeytana karşı Allahu Ekber deyin. Eğer sizi bir sıkıntı basarsa, sabredin ve Allahu Ekber deyin. Size bir hayır gelirse, şımarmayın ve Allahu Ekber deyin.

Sizin duanız şu olsun: Allahım! Bizi sana tevazu göstermekle gü-zelleştir. Senin izzetinin karşısında bize zillet ver. Senden başkasının karşısında bizi aziz kıl. Bizi kibir ve zulümden koru. Yeryüzünde fesat çıkaranlardan eyleme. Allahım! Mü'min ve mütevazilere yardım et, zalim ve cebbarların belini kır, saltanat ve cebrinle onları paçala! Çün­kü sen intikam alıcı azizsin.

Allah en yüce ve en büyüktür. 





Bu Bölümdeki Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;

اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha sığınırız,kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
                 S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.


  • اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

     بسم الله الرحمان الرحيم

  • يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

    Ya eyyuhallezine amenu ediullahe ve ediur resule ve ulil emri minküm, fe in tenaza'tum fi şey'in fe rudduhu ilallahi ver resuli in küntüm tü'minune billahi vel yevmil ahir. Zalike hayrun ve ahsenu te'vila.

  • Nisa﴾59﴿
     Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ülü’l-emre de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu, Allah’a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir.


  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-19.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝

S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks-الامام سيد محمد الهاشمي -Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar

Sorularla islam-19->Soru: Allahu Ekber, nasıl oldu da müslümanlarm parolası oldu? Tekbirin günümüz müslümanları üzerindeki tesiri nedir? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.