☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

Soru: İslâm fıkhının gelişmesi ve yenilenmesi hakkında görüşü­nüz nedir? Bu gelişmeden gaye nedir ve bunun bir sınırı var mıdır?

Sorularla islam-19->Soru: İslâm fıkhının gelişmesi ve yenilenmesi hakkında görüşü­nüz nedir? Bu gelişmeden gaye nedir ve bunun bir sınırı var mıdır?







Cevap: Ezher-i şerifin âlimleri, 1938 senesinde, Lahey'de çıkan kanunlara denk bir kanun çıkarmak için toplandılar, o toplantıda, şu karar alındı: İslâm şeriatı kanunların kaynağıdır ve o her zaman geliş­meye müsaittir, o başka kanunlara muhtaç değildir.

Onlar bu toplantıdan Ezher'e döndüklerinde bu konu üzerinde çokça tartıştılar. Bir çok âlim bunu şeriatin bir zaferi olarak gördüler.

Hatırladığım kadarıyla merhum Dr. Muhammed Yusuf Musa bu konuda Fıkh-ı İslâm Tarihi adında -İslâm fıkhının tekâmülünden bah­seden- bir de kitap yazdı.

Bana öyle geliyor ki, burdaki gelişmeden kasıt, dinde ve şeriatta bir değişiklik değildir. Buradaki gelişme ile İslâm fıkhındaki tecdit (yenileme, yapılanma) kastediliyor.

Soruda geçen tatvir kelimesinin lügat manasına bakmamız gere­kiyor. Bu kelime ta, vav ve ra'dan ibarettir. Bu da iki manaya gelmek­tedir. Birinci manası, uzatmaktır, ki bu da zaman ve mekanda olabilir. Uzatmak denilince, artmak da akla gelir.

Tatvir'm bir başka manası da taaddi ve haddi tecavüz etmektir.

Eğer İslâm fıkhının gelişmesinden kasıt, nemalanmak ise, İslâm fıkhının atmosferi buna çok müsaittir. Çünkü İslâm fıkhı çok diri olup büyük bir birikime sahiptir. Dolayısıyla bugünkü hayata cevap verebilir.

Ancak İslâm fıkhının gelişmesinden kasıt dinin hükümlerini de­ğiştirmek, daha doğrusu dini bozmak ise, sağduyu sahibi hiç kimsenin bunu onaylaması mümkün değildir. Bu konuda ne dine, ne şeriata, hat­ta ne de İslâm fıkhına dokunulamaz.

Kur'an-ı Kerime müracaat ettiğimiz zaman, akaid, muamelat, iba­det ve ahlâkla ilgili ayetleri görürüz. Ahlâk, akaid ve ibadetle ilgili hü­kümler ve kaideler asla değişmez, değiştirilemez. Geriye ise sadece muamelat kalır.

Muamelat ile ilgili hükümler Kur'an-ı Kerim'de umumi kaideler şeklinde zikredilir. Ancak bazı mahdut yerlerde tafsilat verilir. Mesela, alım-satım ve faiz hususunda Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. (Bakara/275)

Allah Teâlâ'nın umumî kaideler şeklinde zikrettiği muamelatla il­gili meseleleri Rasûlullah tafsilatlandirmıştır.

Yine yönetimle ilgili olarak Kur'an-ı Kerim umumi bir kaide koy­muş, fakat tafsilatını vermemiştir.

Şura hakkında Allah şöyle buyuruyor:

Onların işleri, aralarında danışma iledir. (Şura/38)

Ancak danışma nasıl olacak? Nasıl tahakkuk edecek? Bir merhale­de mi, iki merhalede mi? Şura'ya bütün toplum katılacak mı, yoksa ba­zı kişilerin katılımı yeterli mi? Bütün bunlar zamana, zemine, şartlara göre içtihad ve anlayışa terkedilmiştir. Yine Kur'an şöyle buyuruyor:

Hakikaten bu (bütün peygamberler ve onlara iman edenler) bir tek ümmet olarak sizin ümmetin izdir. (Enbiya/92)

Ancak bu teklik ve birliğin mahiyetiyle ve nasıl tahakkuk edece-giyle ilgili hiçbir tafsilat vermemiştir. Yani bu birlik siyasi mi, iktisadi mi veya askeri mi olacak? Yoksa bu birlik şuur planında mı yahut din kardeşliğinden mi ibaret olacak? Yoksa usûlde bir birlikten mi ibaret olacak?

Kur'an-ı Kerim, bu ayrıntılara girmeyerek içtihada geniş bir alan bırakmıştır.

Allah Rasûlü, ashabına haramı helâl, helâli haram etmedikleri sü­rece Kur'an ve sünnette hükmü bulunmayan meselelerde ictihad etme yetkisi vermiştir. Rivayet edildiğine göre Muaz b. Cebel'i Yemen'e gönderirken Rasûlullah ona "Neye göre hüküm vereceksin?" diye sor­duğunda, Muaz "Allah'ın kitabına ve Rasûlünün sünnetine göre" ceva­bını verdi. "Peki onlarda bulamazsan?" sorusunu ise "Kendi reyimle ictihad ederim" diye cevapladı.

Rasûlullah'ın vefatından sonra Hz. Ömer'in -Kur'an ve Sünnetin temel kaidelerine riayet ederek- birçok konuda ictihad ettiğini görü­yoruz.

Fıkhın çiçek açtığı dört büyük müctehid İmam'ın devrine baktığı­mızda yepyeni bir anlayışla karşılaşıyoruz. Mesela Ebu Hanife her hükmün bir illeti ve bir hikmeti olduğunu söylüyor.

Hüküm, varlıkta ve yoklukta bu illetle devaran ediyor. Mesela o, ganimetten ata iki, binicisine bir pay verilmesi gerektiğini söyleyip bu­nu da hadislerle destekleyenlerin görüşüne karşı çıkarak "Ben bir hay­vana, insandan fazla pay veremem" demiştir.

Şunu da ifade edelim ki, Ebu Hanife bu konuda rivayet edilen ha­dislerin dışına çıkmamıştır. Çünkü o hadisin ruhuna barak hüküm ver­miştir. Ata iki hisse verildiği yolundaki rivayeti şöyle yorumlamıştır: O zamanlar bir at bir çok adamın gördüğü işi görüyordu. Çünkü at azdı ve pahalıydı. Bugün ise durum değişti. Öyleyse insanların ganimetten alacakları pay onlarınkine denk olmalı.

İmam Şafii ise Mısır'a yerleştikten sonra, eski görüşlerinin bir ço­ğundan vazgeçmiştir. Hayatın gelişmelerini, örf ve adetlerin farklılığı­nı dikkate alarak yeni ictihadlarda bulunmuştur.

Ancak şunu da belirtmekte fayda vardır: Eğer bu kapıyı sonuna kadar açarsak, birtakım insanlar, işi, İslâm şeriatını tebdil ve nesh et­meye kadar götürebilirler.

Burada, ihtida edip Muhammed Esed adını alan kıymetli şahsiye­ti anmak istiyorum. O, Yolların Ayrılış Noktasında İslâm isimli kitabın­da ümmetin, sadece Kur'an'ı, Sünnet'i, İslâm mirasını korumasını ye­terli görmüyor. Yeme-içme adabından tutun da elbiselerinin şekline ka­dar herşeyini muhafaza etmesi gerektiğini belirtip "Bunların tümü İs­lâm ümmeti için zaruri şeylerdir, dolayısıyla mutlaka korunmaları ge­rekir" diyor





Bu Bölümdeki Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖
                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;

اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha sığınırız,kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.
Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.
                 S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks
الامام سيد محمد الهاشمي
Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.


  • اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

     بسم الله الرحمان الرحيم

  • يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَأَطِيعُواْ الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

    Ya eyyuhallezine amenu ediullahe ve ediur resule ve ulil emri minküm, fe in tenaza'tum fi şey'in fe rudduhu ilallahi ver resuli in küntüm tü'minune billahi vel yevmil ahir. Zalike hayrun ve ahsenu te'vila.

  • Nisa﴾59﴿
     Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ülü’l-emre de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu, Allah’a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir.


  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-19.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝

S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks-الامام سيد محمد الهاشمي -Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar

Soru: İslâm fıkhının gelişmesi ve yenilenmesi hakkında görüşü­nüz nedir? Bu gelişmeden gaye nedir ve bunun bir sınırı var mıdır? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.