☝📖İbrahimi ﷺ Muhammedi ﷺ Hanif İslam📖☝﷽𐰃𐰠𐰯☝📖المحمدية☝Muhammediyye📖☝𐰃𐰠𐰯༺الله أكبر ༻

☝المحمدية☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي 📖 علي الكتاب و السنة☝

Online Arapça Dersleri Video İzle,Arapça Sarf,Arapça Nahiv Video,Arapça Dilbilgisi Video,Online Arapça dilbilgisi Dersleri,islami ilimler,Kuran tefsiri video izle,islami dini sohbet izle,İslami sorular cevaplar,Muhammediyiz-Arapça Dersleri Temel İslami İlimler-Arapça Dersleri,Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,

SORU: Enfal/17 ayetinde "Onları siz öldürmediniz fakat Allah öl­dürdü; attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı" buyuruluyor. Sa­vaşı yapanlar müslümanlar olduğu halde onların öldürmediğinin, atan Peygamber olduğu halde atmadığının söylenmesi nasıl anlaşılmalıdır?

Sorularla islamiyet-15->CEVAP: Evet. Soruda söz konusu edilen ayette Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:


Onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Ve bunu, mü'minleri güzel bir imti­hanla denemek için (yaptı). Şüphesiz Allah işiten ve bilendir. (En-ial/17)


İbn Kesir bu ayeti şöyle tefsir ediyor:


Cenab-ı Hak bu ayetle kullarının yaptığı şeylerin yaratıcısı oldu­ğunu açıklamıştır. Kullarının yaptığı her iyi şeyden dolayı hamdedilen O'dur. Çünkü onlara yardım eden ve başarılı kılan O'dur. Bunun için­dir ki "Onlar öldürmedi, fakat Allah öldürdü" buyurulmuştur. Yani si­zin sayınızın azlığından dolayı -onların sayıca çokluğu karşısında- on­ları öldürmeniz güç ve kudretinizde değildi. Onlara karşı size zafer ve­ren Allah'tır. Nitekim aşağıdaki ayetlerde buna işaret olunuyor:


Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde Allah, Bedir'de size yar­dım etmişti. (Âl-i İmran/123)


Andolsun ki Allah bir çok yerde (savaş alanlarında) ve Huneyn gününde size yardım etmişti. (Tevbe/25)


Bundan anlaşılıyor ki zafer, kuşanılan silahın, mühimmatın ve as­ker sayısının çokluğu ile değil, Allah'ın yardımıyla kazanılmakta­dır. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurur:


Nice az grup vardır ki, sayıca kendilerinden çok olan topluluklara üstün gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara/149)


Cenab-ı Hak daha sonra Peygamber'inin Bedir savaşında çadırın­dan çıkıp Cenab-ı Allah'a dua edip yakardıktan sonra bir avuç top­rak alıp müşriklerin yüzüne atarak "yüzleri kurusun!" buyurduğu­na ve sonra ashabına hücum etmelerini -ki Peygamber'in attığı top­rak yüzüne gözüne ulaşan her kâfiri meşgul etmişti- işaretle: "At­tığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı" buyurmuştur. Bunun an­lamı: "Senin attığını onlara ulaştıran O'dur. Atılanların onlara ilişip zarar vermesini Allah kader olarak yazdı, sen değil" demektir.


Abdullah b. Abbas şöyle rivayet ediyor: "Bedir savaşı günü Hz. Peygamber ellerini kaldırarak şöyle dua etti: Ya Rabbi! Şu müslü-man cemaati (savaşta yenilmek suretiyle) yok edersen, artık yer yüzünde sana ibadet edilmeyecektir! Cebrail (a.s) Rasûlullah'a şöyle dedi: Yerden bir avuç toprak al ve kâfirlerin yüzüne at. Hz. Peygamber yerden toprak alarak müşriklerin yüzüne attı. Atılan toprak onların ağzına, gözüne ve burun deliklerine gitti ve hemen geri döndüler.


Kurfubî, el-Câmiu'I-Ahkâmı l-Kuf an'da bu ayetin tefsirinde öl­dürme ve atma olayının Bedir savaşında olduğunu bildirerek şöyle denmektedir:


Rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber'in arkadaşları Bedir sa­vaşından sonra her biri yaptığını anlatıp "Ben şöyle yaptım, ben böyle yaptım" demeye başladı. Bu bir çeşit övünme idi. Bunun üzerine bu ayet gelerek öldürenin Allah olduğu, her şeyi O'nun takdir ettiği, ancak kulun Allah'ın yarattığı işlere niyeti ve kazan­ması ile katıldığını bildirmiştir.


Bu ayet, kulun kendi yaptıklarını yarattığı görüşünde olanların gö­rüşünü reddetmektedir.


Bir diğer yoruma göre ayetin anlamı şöyledir: "Onları siz öldür­mediniz, fakat sizi onların üzerine göndererek ve size onları öl­dürme imkânı vererek gerçekte onları öldüren Allah'tır.


Bir başka yoruma göre ayetin anlamı şöyledir: ".. .fakat onları si­ze imdat olarak gönderdiği melekleri ile öldüren Allah'tır."


"Attığın zaman sen atmadın, fakat Allah attı" cümlesi de böyledir.


Kurtubî bu atma ile ilgili dört ayrı rivayet zikretmiş, atmanın Be­dir savaşında olduğunu söyleyenlerin görüşünü tercih etmiştir. Çünkü bu ayetin bulunduğu sure Bedir savaşında inmiştir. Kurtubî bundan sonra Cebrail'in Hz. Peygamber'e yerden toprak alıp atmasını söyledi­ği rivayetini zikrediyor.


Sa'leb bu ayetle ilgili olarak şöyle diyor: Sen çakıllı toprağı attı­ğın zaman onların kalbine korkuyu ve paniği atmamıştın. Fakat Allah onu attı ve sana yardım ederek zafer verdi ve onlar hezimete uğradılar.


Arabçada şöyle bir söyleyiş vardır: "Allah sana attı" demenin anlamı, sana yardım etti, zafer verdi ve senin için şöyle şöyle yaptı demektir.


Muhammed b. Zeyd ise ayetle alakalı olarak şöyle diyor: "Attığın­da sen kendi gücünle atmadın, fakat Allah'ın gücü ile attın" demektir.


Tefsir-i Menar'da bu ayet çok geniş bir şekilde ele alınmış olup, özeti şöyledir:


Bu ayette âdeta şöyle denmektedir: Ey inananlar! Savaş sırasında asla arkanızı dönüp savaştan vazgeçmeyiniz. Siz savaşta sabır ve sebata onlardan daha çok layıksınız. Sonra Allah size yardım ede­cektir. İşte sizler onlara; onların hazırlığı ve sayısı sizden çok ol­masına rağmen galip gelip zafer kazandınız. Bu ise ancak Allah'ın sizi desteklemesi, kalplerinizi birbirinize bağlaması ve sizi sebat ettirmesi ile olmuştur. Bu kadar çok düşmanı öldürmeyi siz kendi gücünüz ve hazırlığınızla yapmış değilsiniz. Fakat sizin aranıza melekleri katarak kalplerinizi birbirine bağlayıp, onların kalpleri­ne korku salmak suretiyle onları sizin elinizle Öldüren Allah'tır. Kâfire karşı zafer elde etmekte en büyük amil olan sabır ve seba­ta müslüman herkesten daha layıktır.


Kur'an müslümanlara böyle seslendikten sonra onların kumanda­nı olan Hz. Peygamber'e yönelerek ona da: "Attığın zaman sen at­madın. Fakat Allah attı" buyurdu. Yani yerden aldığın bir avuç toprağı müşriklerin yüzüne attığın zaman onu sen atmadın. Fakat Allah attı. Öyle bir atış attı ki, toprak az bir şey olmasına rağmen Allah onu çoğaltarak onlara ulaştırdı. Bu tefsir, kelimeleri zorla­madan anlaşılan bir tefsirdir.


Müslümanların Bedir savaşında kâfirleri öldürmesi Allah'ın dün­yadaki sebep kanunu gereği onların yapması takdir olunan bir iş­tir. Hz. Peygamber'in toprağı atması ise kâfirlerin gözlerinden bir şikayet olduğundan değildi. Hem toprak az, atılan kimseler uzakta idi.


Müslümanların kâfirleri öldürmeleri ile Hz. Peygamber'in toprağı atması arasında fark vardır.


Hz. Peygamber'in toprağı atması kâfirlerin savaşı kaybetmesi için sıradan bir sebep değildir. Bu mü'minlerin kâfirleri öldürmesi gi­bi göz ile görülen bir şey olması açısından da göz ile görülmeme­si bakımından da böyledir.


Ayette Hz. Peygamber için "Attığın zaman sen atmadın" buyuru-larak hem attığının, hem de atmadığının söylenmesi bir çelişkiyi akla getirmez. Çünkü Peygamber'in toprak atmasının gerçek zafer sebebi olmadığı bilinmektedir. Zira Allah'ın yardımı ve desteği ol­masaydı sırf müslümanların gayretleri, onları bu sonuca ulaştır-mazdı. Ayette müslümanların öldürmesi için de, Hz. Peygamber'in toprağı atması için de "fakat Allah öldürdü, Allah attı" buyurulu-yor. Allah'ın Öldürmesi ile atması arasındaki farka gelince: Birincisi Hz. Allah'ın öldürme sebeplerini müslümanların emrine ver­mesidir. Nitekim kulun her elde ettiği ve kendi iradesi ile yaptığı tüm işlerde durum böyledir. Zira bu işlerin amacına ulaşması an­cak Allah'ın yapması ve onun sebeplerini işi yapanların emrine vermesi iledir. Çünkü sebeplere, normalde kazanarak ulaşmak mümkün değildir. Mesela insan ekini eker ve tohumu toprağa atar. Fakat yağmuru yağdıramaz. Ekine başak ve dane tutturamadığı gibi gelecek bir felâketi de önleyemez. Ve insan tek başına çalış­ması ile ekini meydana getiremediği gibi onun mahsulünü de ol­gu nlaştıramaz.


İkincisi ise atılan toprağın gerçek atıcısı Allah Teâlâ'dır. Atılan toprağın kâfirleri etkilemesinde Peygamber'in bir rolü yoktur. Za­hiren toprağı Peygamber'in atması, onun eliyle mucizenin meyda­na gelmesi içindir.[4]


Kuşeyri Letâful Işârât isimli eserinde bu ayet hakkında şu yoru­mu yapıyor:


Hz. Allah'ın müslümanlar için "siz öldürmediniz" ifadesi "ruhla­rını siz almadınız" demektir. Zira ruhu alıp ölümü gerçekleştirmek Allah'a mahsustur. Öldürme olaylarında (kesme, silah atma gibi) insanların yaptıkları önce olmakta, ruhun çıkması ise ondan sonra olmaktadır.


Ayetin faydası, müslümanların "ben öldürdüm, ben şöyle yaptım, böyle yaptım" gibi övünmelerine meydan vermemiş olmasıdır. Yani ayet demek istiyor ki: sizin tek başına yaptıklarınız onları öl­dürmedi. Fakat her şeyi yoktan yaratan Allah bunu gerçekleştirdi.


Cenab-ı Hak bu ayet ile müslümanları ve Peygamber'ini kendi yaptıklarını göz önünde bulundurup büyüklenme gibi bir hataya düşmekten korumuştur.


Hz. Peygamber hakkında da: "Attığın zaman sen atmadın. Fakat Allah attı" buyurmakla şunu demek istemiştir: sen onu kendiliğin­den atmadın. Onu bizim attırmamızla attın. Toprağı avucuna alıp elinden çıkararak atman senin çalışıp kazandığın bir şey, oysa se­nin kazanmanı da yaratan Allah, atılan toprağı onlara ulaştıran da Allah'tır. Bu olaylarda yapılan iş birdir. İşin yapılışında çelişki var gibi görünüyorsa da aslında çelişki yoktur.


Ayetteki "Attığın zaman" ifadesi bir fark, "fakat Allah attı" ifade­si bir cem'dir.[5]


Fark kulda, cem ise rab'de olan bir özelliktir. İçerisinde cem olma­yan fark veya kula has olan fark, rabden gelecek cem ile desteklenme­miş ise sahibinin attığı ok hedefe varmaz.


Fahreddin Razi de bu ayetin tefsirine temas ederek savaştan son­ra sahabenin söylediklerine ve Hz. Peygamber'in savaş öncesinde dua edişine ve müşriklere toprak atmasına ve bunun sonucuna yer veriyor.


Keşşaf sahibi Zemahşerî diyor ki:


Ayetteki ilk kelimenin başında bulunan fe harfi, mahfuz bir şart'ın cevabıdır. Buna göre mana şöyledir:


Eğer siz onları öldürmekle övünüyorsanız, onları siz öldürmedi­niz, fakat onları Allah öldürdü.


Sonra Hz. Peygamber'in toprak atması ile ilgili kısma temas ede­rek şöyle diyor:


Yani senin attığın çakıllı toprağı gerçekte atan sen değilsin. Çün­kü senin attığın toprak her hangi bir insanın attığından öteye geç­mez. Fakat Allah onu öyle bir attı ki bu toprağın en küçük parça­larını müşriklerin gözüne ulaştırdı. Atış dış görünüşü itibariyle


Peygamber'den sadır oldu. Fakat onun yaptığı tesir Allah tarafın­dan meydana getirilmiştir. Bu şekilde mana verilirse "attığın za­man sen atmadın" ifadesindeki hem olumlu, hem olumsuz ifade doğru olmaktadır.


İbn Ebubekir b. Abdul Kadir "Ayette Peygamber için hem attığın zaman deniliyor, hem de atmadın, deniliyor. Bu nasıl olur?" gibi bir so­ruya şöyle cevap veriyor:


Müşriklerin öldürülmes indeki en kuvvetli sebep meleklerin imda­dı, kâfirlerin kalbine korku salmaları ve müslümanların kalpleri­nin birbirine bağlanıp ayaklan üzerinde güçlü olarak durmaları ol­duğuna bakılırsa, bunların hepsi Allah tarafından meydana getiril­miştir. Bunun için müslümanların bir şey yapmadığı, yapılan işin Allah'a ait olduğu söylenmiştir. Bunun bir başka ifadesi şudur: Tüm bu olanlar zahiren size aittir, fakat gerçekte Allah'a aittir. Si­zin bu durumda yapacağınız şey, tutacağınız yol şükretmektir. Kendinizi beğenip büyüklenmek değildir.


Hz. Peygamber'in toprak atması meselesi de böyledir. Toprağın atılışı zahiren Peygamber'den ise de, toprağı gerçekte onun atma­dığı söylenmiştir. Çünkü atılan toprağın tesiri bir insan olan Pey­gamber'in atışından değil, Allah'ın atmasındandır. Bunun bir ben­zeri, bir başka otoritenin etkisi altında iyi veya kötü bir iş yapana söylenen şu sözdür:


Bu senin sözün veya işin değildir.


Ayetteki "attığın zaman sen atmadın" cümlesi şöyle de anlaşıl­mıştır:


Sen onların yüzüne çakılları attığın zaman kalplerine korku atma­dın. Ama Allah onların kalplerine korku attı.

Bu Bölümdeki(15) Diğer Sorular için aşağıdaki menüye bakınız↷↷↷
  • Tevhid
  • Kur'an
  • Sorularla İslam-15.Bölüm
  • Sorularla İslam-Bölümler
  • ☝📖 المحمية 📖☝


https://www.muhammediyye.org/

📖-المحمية علي الكتاب و السنة الصحيحة-📖

                   Öğrencilerimize önemli hatırlatma;


اعوذ بالله من الشيطان الرجيم

 بسم الله الرحمان الرحيم

 الحمد لله رب العالمين وحده لا شريك له و محمد رسول الله لا رسول و لا نبي بعده و الصلاة و السلام علي آله واهل بيته و اصحابه و امته اجمعين

Kovulmuş şeytandan,Her şeyin yaratıcısı tek rabb,tek ilah,tek gerçek egemen,rahman ve rahim olan Allaha cc sığınırız,her türlü kulluğun,ibadetin,itaatin,faydalı amellerin ve sözlerin tümü sadece ve sadece onun rızası içindir,salatü selam bütün peygamberlerin peygamberi  efendimiz,rehberimiz,önderimiz ve örneğimiz Hz Muhammed Mustafa aleyhi efzalussalati vesselama,aline,temiz ehli beytine,davası uğruna savaşan ashabına ve yolunda yürüyen ümmetine olsun.

Sitemizde yeralan çalışmalarımız;başta yüce kitabımız Kur'anı Kerim olmak üzere,temel İslami kaynakların anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır.Bu çalışmalarda bizlerden ilgisini,yardım ve desteğini esirgemeyen kardeşlerimizden ve cümle müslümanlardan. Allah razı olsun.

   📖☝المحمدية علي الكتاب و السنة☝📖☝Muhammediyye☝📖

             S.Muhammed Kayaalp El-Haşimi Ks

الامام سيد محمد الهاشمي

Destek olmak isteyen kardeşlerimiz iletişim formundan bize yazınız,Allah razı olsun.S.Muhammed Kayaalp (el-Haşimi) Ks--Arapça Dersleri-İslami Sohbetler-Tevhid-Tefsir-Hadis-Fıkıh-Fetvalar-İrşadlar...↷↷↷↷




SORU: Enfal/17 ayetinde "Onları siz öldürmediniz fakat Allah öl­dürdü; attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı" buyuruluyor. Sa­vaşı yapanlar müslümanlar olduğu halde onların öldürmediğinin, atan Peygamber olduğu halde atmadığının söylenmesi nasıl anlaşılmalıdır? Rating: 4.5 Diposkan Oleh: ☝الاامام سيد محمد هاشمي الموسوي☝المحمية

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.